fazıl say
əjdahalar googllaazərbaycan vs türkiyə - nazım hikmet - qibtə edilən türklər - cem adrian - türkiyə - ajdar - hrant dink - dörd fəsil - türkiyə deyəndə ağıla gələnlər
twit: irmaklarindan
saraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane
midir? her muminine 2 huri verecegim diyosun,
cenneti ala kerhane midir? bilmem farkettiniz mi
ama nerde yavşak adi magazinci hırsız şaklaban
varsa hepsi allahçı, bu bir paradoks mu?
vә dә bugün sitәm dolu bir yazısını oxuduğum adam:
fazıl saydan mektup var
bana 2 dakikanı ayırmak ve mektubumu okumak
zorundasın;
uzlaşabiliriz...
evet hatalı bir laf ettim sana, evet öfkeliyim sana,
çünkü sen beni hiç bir zaman anlamaya
çalışmadın, çünkü sen beni hep "öteki" olarak
gördün, "batı uşağı" dedin, "elitist" dedin, "kâfir"
dedin, "batı kültürünün taklidi" dedin, "bizden değil"
dedin ya da hep kaçtın, hep sıyrıldın, yüzleşmedin.
umurunda olmadı ne nasreddin hoca’nın
danslarını bestelemem, ne kara toprağı, veysel'i,
dede efendi'yi, istanbul senfonisi’ni, nazım
oratoryosu’nu, altıok'u, turgut uyar'ı yunus
emre'yi, mezopotamya'yı, hezarfen'i bestelemem.
piyanoda, "dünya birinciliği" almam, dünyanın her
yerinde bir türk olarak verdiğim konserlerim,
anadolu turnelerim, sana hep elimi uzatmak
istemem, hiç birisi umurunda olmadı. sen hep
manipulasyonlar içindeki medyanı dinledin, bir kere
bile gerçeği görmedin.
vatan haini değilsin elbette. ama ben vatan
hainiysem ve halkı kin ve düşmanlığa teşvik
suçundan yargılanıyorsam ve hiçbir suçum yoksa
tamamen yanlış ve güdümlü manipule edilmiş
yalanların içinde sen de bu yalana kandırıldaysan,
işin aslını bilmiyorsan ve hapis yatmamı
istemekteysen, evet sen de hainsin... vatanın haini
olman gerekmiyor, insani duygulara ihanet etmen
yeterli.
bak; kendi kültürümüzü, itrî'yi, veysel'i, dede
efendi'yi ve evrenselliği savunup, iğrenç ticari
müzikleri hâlâ sana zararlı bulduğumu tüm
samimiyetimle tekrarlıyorsam ve sen yine de
kaldığın yerde sayıklıyorsan, ilerlemek, keşfetmek,
öğrenmek, ölüm kültüründen ayrılmak istemiyorsan,
e o zaman, nazım hikmet haklıymış... "suçun
tamamı değilse de çoğu sende" derken...
türkiye 'nin ekonomisi 2 kat büyümüş olabilir, 10
kat daha da büyüyebilir, dünyanın en zengin ülkesi
de olabilirsin. ama şunu unutma ki senin, sana ait
gerçek bir kültürün olmazsa, gerçek sanatın,
sanatçıların olmazsa sen asla büyük bir memleket
yaratamazsın... gülünç ve vahim bir halde
postmodern-yalakalıklara sanat der durursun... ve
bunu kimse yutmaz...
uzlaşabiliriz... uzlaşabiliriz ama sen de artık bir
adım at ki uzlaşalım..
1000 tane köşe yazarı, 10.000 tane "anti-fazıl say"
köşe yazısı yazsa ne olacak? mezopotamya
senfonisi değersiz bir eser mi olacak? ne olacak?...
lütfen bir adım at, uzlaşabil benimle...
ben sana elimi hep uzattım.. hiç bir zaman
görmedin... görmek istemedin...
şimdi vaktidir... uzlaşabil...
üzv ol