cafe slavia
əjdahalar googlla----sitat----
“20 aralık 2011 salı günkü cumhuriyet’teki yazınızda slavia kahvesinden söz ettiğiniz bölümü okurken birden heyecanlandım; nâzım’ı ve şiirlerini anarsınız diye... bilirsiniz nazım prağ üstüne çok güzel şiirler yazmıştır. size ‘slavya kahvesi’ şiirini yazıyorum. lütfen nâzım’ın bu şiirini okurlarınızla paylaşmanızı diliyorum” diyen demirtaş sözlerini daha sonra şöyle sürdürüyor:
“ben prağ’a gitmeyi, v. şarl köprüsü’nden geçmeyi, nâzım’ın ayak izlerinden yürüyerek ‘üç leylek lokantası’nda nâzım’ın şiiriyle (moldova nehri) viltava’nın sularına dalarak bir şişe şarap içmeyi hep hayal ettim. prağ’a giden dostlarımın çantasına nâzım’ın prağ şiirlerini koydum. bu şiirlerden biri de ‘üç leylek lokantası’dır...”
üç leylek lokantası
prağ’da üç leylek lokantası’nda buluşurduk.
şimdi, bir yol kıyısında gözlerim kapalı duruyorum
sen bir ölüm boyu benden uzak.
belki prağ’da üç leylek lokantası yok
ben uyduruyorum.
prağ’da üç leylek lokantası’nda buluşurduk.
söylerdim içimden senin yüzüne bakarak
türküler türküsünü süleyman peygamberin.
prağ’da üç leylek lokantası’nda buluşurduk.
şimdi, bir yol kıyısında gözlerim kapalı duruyorum
sen bir ölüm boyu benden uzak
bir kırık aynadasın çarpuk çurpuk.
prağ’da üç leylek lokantası’nda buluşurduk.
ah bacım, vah sonya danyolova
hiçbir şey unutulmuyor ölüler kadar çabuk
slavya kahvesinde dostum tavfer’le yarenlik etmeyi severim
slavya kahvesinde dostum tavfer’le
viltava suyuna karşı oturup
tatlı tatlı yarenliği severim.
hele sabahları hele baharda.
hele sabahları hele baharda
konuşurken dalar dalar gideriz,
bir yitirir, bir buluruz birbirimizi
hele sabahları hele baharda
prağ şehri yaldızlı bir dumandır
ve kızıl kocaman bir elma gibi
nezval geçer taze çıkmış kabrinden.
paramparça yüreciği de elinde
ve orhan veli ile karşılaşırlar
urumelihisarı’ndan gelir o
ve telli kavağa benzer orhan’ım
yüreciği delik deşik onun da.
biz de aynı loncadanız biliriz tavfer
zanatların en kanlısı şairlik
sırların sırrını öğrenmek için
yüreğini yiyeceksin, yedireceksin.
prağ şehri yaldızlı bir dumandır.
viltava suyunun köpüklerine
martı kuşlarıyla gelir istanbul.
lejyonerler köprüsüne gidelim tavfer,
martı kuşlarına ekmek verelim.
26 nisan 1958, prağ
nâzım hikmet
--sitat--
üzv ol