bugün wiki təsadüfi son
sözaltı sözlük
məsləhət postlar mesaj Profil

...

elmi plagiatlıq

əjdahalar   googlla
düzəldilməli başlıq adları
    1. elmi exlaqsizliq. adi hallarda meselen jurnalda, web saytlarda ve s. bir seyler yazanda elbette ki tercume olunmus meqalelerden istifade edenler var. ancaq elmi arasdirmada basqalarinin emeyini hec bir referans vermeden ozunki kimi teqdim etmek ve ustelik arsiz-arsiz ozunu mudafie etmek exlaqsizliqdir. indi bu basliqi niye acdigimi izah etmeye calisacam;

    bir nece il evvel arxiv preprint saytinda nezeri fizika-kosmologiya, umumi nisbilik movzusunda toplu yuzlerle meqale silindi. meqalelerin muellifleri odtu de calisan 'elm adamlari' ve bir nece basqa universitetlerden olan doktorantura telebeleri idi.


    mustafa salti, oktay aydogdu, sezgin aygun, ali havare, murat korunur ve s. leri. arxiv de hele bele bir rezalet hec vaxt yasanmamisdi.

    nature jurnali sozun esl menasinda turk elmine 'ayar' verdi :

    http://www.nature.com/nature/journal/v449/n7158/full/449008b.html

    arxiv ise bele bir bildiri paylasib uzr istedi :

    http://arxiv.org/new/withdrawals.aug.07.html


    bu 'fizikleri' yaxalayan odtu fizika fakultesi akademisyenlerinden biri ozgur sarioglu olur.

    http://users.metu.edu.tr/sarioglu/ ozgur sarioglunun web adresi.

    adam bu sayda 'meqale' yayimlayan doktorantura telebelerinin en besit fizika problemlerinden xebersiz oldugunu gorub arasirmaya baslayir. sen deme telebeler ve muellimleri birlikde basqalarinin meqalelerinden ogurluq ederek 'arasdirma' aparirlarmis.

    tebii ki bunlar bir gozel biyabir oldu dunyaya. uzr istemek yerine sirtiq bir sekilde ozlerini mudafie etmeye calisdilar ustelik. bunun uzerine bilkent fizika akademisyeni ozur oktel bunlara yaxsi bir cavab yazdi :

    (bu cavab eksisozlukde ve plagiarism-in turkey saytinda derc olunub)

    sayın yılmaz ve çomü nün intihalle suçlanan diger hocaları,

    ben bilkent üniversitesi fizik bölümünde yoğun madde fiziği üzerine çalışan bir yardımcı doçentim.genel relativite ve
    kozmoloji ile ilgili bilgim ise doktora sırasında aldığım bir ders ve dinlediğim konuşmalarla sınırlıdır. hakkınızdaki
    intihal iddalarının doğru olup olmaması aslında direk olarak beni ilgilendirmese de intihal iddalarına yazdığınız cevaptan
    sonra sizlerin makalelerinizi daha yakından inceledim, bu incelememin sonuçlarını hem sizle hem de cevap yazısını gönderdiğiniz
    bölümümdeki arkadaşlarımla paylaşmak istedim.

    öncelikle verdiğiniz intihal tanımında 'başkasının yaptığı işi kısmen veya tamamen kendisininmiş gibi sunmak' olduğunu hatırlatayım.
    intihalin tanımı ve nelerin intihal sayıldığı pek çok kurumun ve derginin web sitesinde var. nelerin intihal kapsamına girdiğinin kısa bir tanımını
    ben de purdue üniversitesinin web sitesinden aldım: (http://owl.english.purdue.edu/owl/resource/589/02/)

    there are some actions that can almost unquestionably be labeled plagiarism. some of these include buying, stealing, or borrowing a paper (including, of course, copying an entire paper or article from the web); hiring someone to write your paper for you; and copying large sections of text from a source without quotation marks or proper citation.

    ben grubunuzun hem intihalle suçlanan hem de suçlanmayan yayınlarına baktım, ikisinden de birer örnek vermek istiyorum:

    1) i. yilmaz, a kucukarslan ve s. ozder (arxiv de olmayan, intihalle suçlanmamiş bir makale, grubunuzun bulabildiğim en yeni yayını)
    international journal of modern physics a
    vol. 22, no. 12 (2007) 2283–2291

    bu makale arxiv de olmadığı için maila ekledim. makalenin cümlelerini google scholar ile aratınca karşıma şunlar çıktı, merak eden herkes bakabilir:

    1a) makalenin ilk paragrafi birebir d. boyanovsky, h. j. de vega and d. j. schwarz, hep-ph/0602002. altinci sayfanin ilk paragrafinin son yarisi (fig'ure 1'den sonraki ilk paragraf)

    1b) ikinci paragrafin iki cumlesi m. k. mak and t. harko gr-qc/0309069 paper'inin ilk paragrafi.

    1c) ikinci paragrafin son cumlesi e. gourgoulhon, p. haensel, r. livine, e. paluch, s. bonazzola, and j.-a. marck astro-ph/9907225 intoduction'in son cumlesi

    1d) ucuncu paragraf yine grubunuzun baska bir makalesi ile ayni (c. aktas and i. yilmaz gen relativ gravit (2007) 39:849)

    1e) equation (1)'den sonraki paragraf bire bir: d. boyanovsky, h. j. de vega and d. j. schwarz, hep-ph/0602002. section iv'den onceki ikinci paragraf. (14. sayfada)

    bundan sonrasini incelemedim. sizin 'biraz benziyor' dediğiniz giriş kısmında size ait kaç tane cümle var onu merak ediyorum. başkalarının makalelerinden paragrafları indirip
    bir araya koyarak giriş yazdığınızda nasıl oluyor da kendi çözmek istediğiniz 'tamamen orjinal' problemi ortaya koyabiliyorsunuz o da başka bir muamma.

    2) ihsan yilmaz, melis aygun, sezgin aygun arxiv:gr-qc/0607104v2 (bu intihal nedeniyle değil aynı makaleyi bir daha farklı isimle yazdığınız için
    kaldırılan bir makale)

    bu makalede birşey çok dikkatimi çekti makalenin isimi 'topological defect solutions in the spherically symmetric space-time admitting conformal motion', genel relativite
    derslerimden hatırladığım kadarıyla burada topological defectler olarak düşündüklerimiz domain wall'lar ve cosmic stringler. bu iki obje de klasik alan teorisi ile tanımlanabiliyor
    yani einstein denklemleri çerçevesinde klasik (quantum olmayan) özellikteler. ama makalenizde şöyle bir paragraf var:

    in string theory, the myriad of particle types is replaced by a single fundamental
    building block, a ’string’. these strings can be closed, like loops, or open,
    like a hair. as the string moves through time it traces out a tube or a sheet, according
    to whether it is closed or open, furthermore, the string is free to vibrate,
    and different vibrational modes of the string represent the different particle types,
    since different modes are seen as different masses or spins
    bu paragraf açıkça string teorinin stringlerinden yani planck skalasında yaşayan objelerden bahsediyor. üstelik bunu googleda arayınca

    http://www.damtp.cam.ac.uk/…er/gr/public/qg_ss.html

    web sayfasındaki üçüncü paragraf çıkıyor. burası da cambridge üniversitesinin halka string teoriyi anlatmak için kurdugu web sitesi. acı olan
    makalenize populer web sitesinden indirilmiş paragraf mı koymanız, yoksa cosmic stringler ile string teorideki stringlerin farkını bilmemeniz mi bilemiyorum.

    yoğun maddeci arkadaşlar için bir benzetme yapayım: ben elektronik bant yapısı ile ilgili bir makalemde bir anda 'o da bant bu da bant' diye yara bantlarının
    özelliklerinden bahsetsem, üstelik bunu da bir hastanenin web sayfasından aynen indirmiş olsam, ne düsünürdünüz? aynı konuda yazılan introductionların benzediğini
    mi, yoksa intihal yaparken kantarın topuzunu iyice kaçırdığımı mı?

    3) bir de excessive overlap yüzünden kaldırılan makaleleriniz var. burada sorun kendinizden intihal yapmak ötesinde bir defa hesap yapıp bunu birden fazla
    farklı paper olarak yazmış olmanız. bunu dogrulamak için hep-th0505013 ve gr-qc0607104 makalelerinizi incelemeye çalıştım: gerçekten de iki makalede de
    değişik durumlarda charge ve mass hesaplıyosunuz: ama hep-th0505013teki ana sonuclarınız olan denklemler (42) ve ((45)ten sonrakı numarasız denklem),
    gr-qc0607104 de tekrar ana sonuclar olan denklem (42)(tekrar (86)) ve (79) olarak verilmiş. üstelik bu kadar birbirine benzeyen iki makaleden sonra yazılanı önce yazılanına
    atıf vermiyor.

    aynı bilimsel sonuçları iki ayrı makalede üstelik yazar listesi değişik iki makalede vermenin açıklaması nedir? sanırım amacınız bilime katkı yapmaktan çıkıp makale
    yayınlamaya dönmüş, eger başka açıklaması varsa lütfen söyleyin.

    yukarıda yaptığım araştırmayı yapmak yaklaşık 6-7 saatimi aldı, yani bir iş günümü kaybettim. ama oturup kendi hesaplarımla uğraşsaydım daha iyi olurdu diyemiyorum,
    hepimizin kafasını meşgul eden intihal suçlamalarıyla ilgili kararımı vermemi sagladı. bu iddalarla ilgili mutlaka üniversitenizde, yök te ve diğer kurumlarda kurullar kurulacak
    ve sizi baglayıcı kararlar vereceklerdir. beni bu kararlar çok da ilgilendirmiyor, sonuçta bu bir bilimsel ahlak meselesidir, ve bir insanin davranışlarının kabul edilir olup olmadığı
    onunla aynı ortamları paylaşan insanlar tarafından değerlendirilir. bu da konunuzun dışında olan, sizin intihal yapmış veya yapmamış olmanızın etkilemeyeceği bir yardımcı doçentin, sizi
    kesinlikle bağlamayacak olan kararı:

    bence arxiv tarafından hakkınızda ortaya atılan intihal iddaları kesinlikle doğrudur, yaptığınız iş çok makale yayınlıyarak yayın sayınızı haksızca arttırmaya çalışmaktır, bu da açıkca 'bilimsel hırsızlıktır'.
    lütfen savunmalarınızda 'bunu herkes yapıyor', 'bütün türk fizikçileri suçlanıyor' gibi argümanlarla, türkiye'de alınteri ile bilime katkıda bulunmaya çalışan insanları kendinizle bir tutmayın.

    kendi işinize göstermediğiniz saygıyı başkalarının işlerine göstermeniz dileğiyle.

    --
    mehmet ozgur oktel

    ''


    ora-bura bir xeyli dalgalandilar bu 'arasdirmacilar' ancaq olan olmusdu. meqaleler ogurluq ozleri ise elm adami yox elmi ogru idi. ancaq ne oldu ?

    hec ne. tubitak, yok guya mesele ile bagli arasdirmalar apardi ancaq cemi uc-dord il sonra ogurluq meqalelerle elmi unvan yukselden adamlar daha yuksek vezifelere qalxdi. meselen en cox meqale ogurlayan oktay aydogdu mersin universitetinde professor oldu.

    http://www.mersin.edu.tr/akademikf/fen-edebiyat-fakultesi/haber/2012-yilinda-docent-unvani-alan-ogretim-elemanlarimiz


    bunun ustune nature yene turkiyeye ayari yapisdirdi : bezi toplumlarda ogurluq tarixi adet halina cevrilib. ustelik her sahede. ve buna goz yumulur.

    bes diger toplumlarda nece olur ? meselen almaniyada iller sonra doktorluq dissertasiyasi ogurluq olan professor universitetden qovulur, akademik vezifesi elinden alinir. hem de iller sonra bu veziyyet melum olanda.


    baxin : https://en.wikipedia.org/wiki/Sch%C3%B6n_scandal



    bu hadiselerin ustune muxtelif bloqlar acildi, yazildi, pozuldu. ancaq dunen bele bir sey gordum ve birinci inanmadim :


    http://i.imgur.com/3B1Q5.png



    yeni bu qeder ? bu seviyyede ala ? durgu isaresini bele deyismeden, sirtiqligin maksimum seviyyesine cixaraq nece bele bir sey edib bunlar ? birde bu meqale ile professor olublar.

3 əjdaha

sistem robotu
#193796


09.01.2016 - 16:33
+179 oxunma



hamısını göstər

üzv ol

...