intervüsünü bendeyi heqiriniz də oxudum. Reportajın içinde qatıldığım 1-2 meqam olsa da çoxu yumşaq desek palavra, faktları yanlış yorumlara, sert desek "osturağa basmaq"dı.Yaxşı berber saç qırxmağa davam elese daha faydalı olar. Berberin ekinçilik haqda, tutaq ki heyvandarlıq haqda kesin hökmlerde bulunması onun berberliyine olan hörmeti de azalda biler.
Celal müellimin geoloq olaraq elediyi işleri derinlemesine araşdırmasam da özünün dediyine göre dünyada öz sahesinde en seviyyeli elm adamlarından biriymiş.
-"Tayyip Bey hiçbir şey yapmasa televizyon seyrediyor. işte Putin’le buluşuyor. Bilmem kimle buluşuyor. Dolayısıyla bilgi seviyesi artıyor. Bir de dünyayı görüyor. Bol bol seyahat ediyor. ister istemez bir bilgi birikimi teşekkül ediyor."
Bir insanın TV izleyerek, Putinle görüşerek ve dünyanı gezerek bilgi birikiminin artdığını iddia edir bu adam. Bilmirem bunları deyerken ciddimi, yoxsa mırtlaşırmı? Bakı-Astara magistralı kenarında tendir çöreyi ve toyuq qızartması satan nenelerden eşide bileceyimiz seviyyede "derin" bir yorum olduğu üçün bunu bir daha yorumlamağa hacet görmürük. :)
"...Fatih Altaylı var. Çok kaliteli insanlar bunlar. Ama iş yaptırılamıyor hiç birisine. Fatih Altaylı gibi bir adam spor yazıları yazıyor... Fatih bizi ‘Teke Tek’ programına davet etti. Xavier Le Pichon ile gittim, beş dakika sonra Fatih geldi. Uzun uzun özür diledi, beş dakika geç kaldığı için...Fatih aksansız Fransızca konuşuyor. ingilizcesi de çok güzel."
Türkiye gündemini bir zamanlar takip etmiş her kes Fatih Altaylının kim olduğunu bilir. Silvio Berlusconi-nin kiraladığı qehbeni qonaq elediyi "teke tek" proqramını izlemişdim. Erdoğan Baş nazir olandan sonra Erdoğanla söhbetlerini de izlemişdim. Bu adam eger elitdise o zaman elit sözünün tdk sözlüyündeki menasına tekrar baxmaq lazımdı.
(elit Fr. élite. seçkin. - Bir toplumda saygın ve etkin mevkilerde bulunan ve toplumun eğitim, ekonomi, siyaset, askeriye, din, sanat vb. alanlarıyla ilgili etkinliklerin denetimini elinde tutan (kişi veya grup.))
O ki qaldı akıcı şekilde Fransızca ve ingilisce danışmasına. burda uje tam sıçıb. Dünen gece evimize filippinli bir masöz gelmişdi. ingilisden daha yaxşı ingilisce danışırdı. O an tv-de yaşadığım ölkenin prezidentini gösterdiler.
-M, do you know him?
-No, I don't?
-He is president of ... .
-Oh really? What is his name?
-...
-Oh, from time to time I hear his name. He looks handsome -*
Qadın bu ölkede 1 ildi yaşasa da ölkenin prezidentinin adını bilmir. Dil bilmek elitlik göstericisi sayıla bilmez.
"Kenan Evren’in 12 Eylül döneminde yaptığı her şeyi onaylıyorum."
yorum yok.
"Deniz Gezmiş gibi bir eşkıyaya kahraman denildiğini gördüm."
Bu insan heç vaxt ac qalmıyıb, heç vaxt eziyyet çekmiyib. Götü hemişe isti yerde olub. Ve ağzının danışığını bilmir.
"Hocam 'halka' karışıyor musunuz?
Hayır. Senelerdir. Amerika’dan geldiğimden beri hayır.
Yani… 30 yıldır, 20 yıldır...
1981’den beri.
35 yıldır?
Evet. Hiç arasına girmedim halkın. Sinemaya bile pek az gittim. Genellikle de bilim kurgu ve James Bond filmlerini seyretmeye. 1981’den beri ben ne otobüse bindim, ne alışveriş yaptım.
Ekmek bile almadınız?
Hayır, hiç ekmek almadım hayatımda. Yurtdışında yaşadığım dönemler ve Türkiye'de araziye gittiğim zamanlar hariç... Gerçi arazide de genellikle ben almıyordum; şoför, bizi kim götürüyorsa, o alıyordu. Yani almak istemediğim için değil, ihtiyaç olmadı.
Sevmiyorsunuz?
Vallahi denemediğim için bilmiyorum. Herhalde mecbur kalsam gider alırım."
Ömür boyu çörek almamış adam yaşadığı toplum haqqında deduksiyonlarda bulunur. :)
ve sair ve ilaxır. Kaşki bezi adamlar onlara biçilen çerçivelerden heç çıxmasalar.
Qabilin səhv düşəndə yerimiz şerinden bir bendi burda paylaşmaq yerinə düşər.
Tarın pərdələrini
Düzənə qurban!
Yerdəyiş et birini,
Xaric vurarsan.
Xaric səslənirik biz,
Səhv düşəndə yerimiz.
Əfsanəsiniz.