bugün wiki təsadüfi son
sözaltı sözlük
məsləhət postlar mesaj Profil

...

ən bəyənilən ekşi sözlük entryləri

əjdahalar   googlla
sözaltı roman - dünənin ən bəyənilənləri
    162. başlıq - yobazlar için erotik hikayeler


    selamın aleyküm. ben istanbuldan ebu.
    sıcak bir ağustos gününde işten eve gitmek üzere bir belediye otobüsündeydim. kucak dolusu sakalım ve kafamda sarığımla otobüste ilgi odağıydım. bütün kadınların gözünün üzerimde olduğunu hissediyordum. cebimden çıkardığım mendilimle sakalım ve sarığımın yaptığı baskıyla terden sırılsıklam olan yüzümü sildim. derken otobüs bir durakta durdu, yolcu aldı ve yeniden harekete geçti allahın izniyle. az önceki duraktan otobüse binen bir kadın tam karşıma oturmuştu. aman allahım. bu ne güzellikti. etkilenmemek mümkünmüydü. simsiyah çarşafıyla adeta bir nur gibi düşmüştü otobüse. özellikle gözlerinden çok etkilenmiştim. bu düşünceler içinde, otobüs te yol almaya devam ediyordu. hemen yan tarafımızda açık olan pencereden rüzgar esiyo ve biraz da olsa serinlik veriyordu. derken rüzgarın da etkisiyle kadının çarşafı, gözlerinin üstünde ki kısımdan biraz geriye doğru açıldı ve. aman allahım. bu satırları sizlere yazarken bile o an ı yeniden yaşıyormuş gibi hissediyorum. evet. işte tam o anda bir tel saç, çarşafın geriye açılan kısmından aşağı doğru,kadının gözlerinin üstüne doğru süzüldü. işte o anda kalbim yerinden fırlayacakmış gibi hissettim. manzarayı hayal edebiliyor musunuz? kadının saç teli olduğu gibi açıktaydı ve görünüyordu. ama bu duruma otobüste benden başka kimse ilgi göstermiyordu. kimin umurundaydı? ben bu anın keyfini çıkarmaya baktım. yaklaşık 3 saniye süren bu göz banyosundan sonra kadın çarşafını yeniden düzeltmişti. ben de ineceğim durağa gelmiştim bile. bana hayatım boyunca hiç unutamayacağım heyecan ve şehvet dolu dakikalar yaşatan bu kadına şükrettim ve otobüsten indim.
    bu haftalık benden bu kadar. bir sonraki hikayem de görüşmek üzere.
    26.08.2008 13:35 ~ 14.02.2011 00:18 lanetli cenin


    esselamın aleykum. ben istanbul'dan celil. besmelemin ardından 24 yaşındayken başımdan geçen naçizane bir vakayı sizle paylaşmak istiyorum allah affetsin. fatih'e ilk taşındığımız yıllarda, sokağımızdaki hikmet abinin konfeksiyon dükkanından bir cübbe almıştım. bu cübbenin beni çok hoş ve yakışıklı gösterdiğini söylüyordu kardeşim ebrar ve kuzenim emrullah. fakat hiç bir bayanın görüşünü alamıyordum, çünkü bizde zinhar sözlenilmemiş bir bayanla konuşmak ses ve göz zinası idi. böylesine bir ihtimali düşündüğümde bile kendimi cehennemin en aşağı katında acı ve ızdırap içinde yanarken hayal ediyor, bu şeytan vesvesesi düşünceyi terk eyliyordum. lakin hani derler ya yasaklar cezbeder bu zayıf insan nefsini diye, günden güne cübbemin bana yakışıp yakışmadığını bir bayana sorma düşüncesini aklımdan çıkaramaz oldum. allah'ıma bu aciz kulunu affeylemesi için sürekli dua ediyor, zikreyliyordum. zikrimi de zevkle çekiyordum. apartman komşumuz hacı hüseyin ağabeyin bir kızı vardı. adı camiye idi. onu ne zaman görsem, iblisin aklıma fena fikirler sokmasından tereddüt ediyor, başımı kıbleye çeviriyor, aklımı ve kalbimi iman ile doldurmaya çalışıyordum. günlerden bir gün onu gördüğümde başımı tekrar kıbleye çevirmek istedim lakin camiye benim tam kıbleye bakan tarafımda idi. böylesine bir olay tesadüf olabilir miydi? gerçekleşmesi bunca düşük bir ihtimal kendiliğinden var olabilir miydi? biz yaratılışa ve allah'ın varlığı inancımıza, çok çok düşük olasılıkların kendiliğinden oluşmasına ihtimal vermediğimiz için bu denli bağlı değil miydik, evrimi bu sebeple redeyliyor, evrime bu sebeple burun kıvırmıyor muyduk? bunun allah'ın bir takdiri olabileceğine ihtimal verdiğim anda bedenimde bir rahatlama varlığımda bir huzur tezahür etti. işte bu huzur tezahürü, kalbimi şeytan vesvesesine açık bırakmış, ve bana bir günah işletmişti. kalbim küt küt çarpıyordu. heyecandan ellerim kollarım titriyor, haşa aklımı kaçıracak gibi oluyordum. kendime daha fazla engel olamayıp yanına yürüdüm ve "camiye" diye seslendim. camiye çok mahçup olmuştu. peçesinden ve çarşafından yanaklarının kızardığını göremesem de hissediyordum. camiye hemen başını öne eğdi. "buyur celil abi, bir malumatın mı var" diye cevap verdi. sesi öylesine ılık ve tatlıydı ki, düşüp bayılacaktım. "camiye cübbemi 2 hafta kadar önce aldım hikmet abinin dükkanından. yakışmış mı sence bana" diye soruverdim bir anda. evet ben azapların en kötüsünü, en acısını, cehennem ateşinin en sıcağını hakediyordum lakin bir anda oluvermişti işte. o kelimeler arı sokasıca dilimden çıkıvermişti. camiye yüzüme bakmadan "yakışmış celil abi. güle güle kullan" dedi. sonra yüzüme bakmadan arkasına dönüp "allah'a emanet ol" diyerek hızla uzaklaştı. bir bayandan böylesine sözler duymak aklımı başımdan almıştı. hızla eve koşarak duşa girdim. hayatımın ilk mastürbasyonunu o gün hızla ve vahşice gerçekleştirdim. şuan 28 yaşındayım ve mastürbasyon yapmaya devam ediyorum. ileride elbet bir gün tövbe edeceğim amma o güne kadar allah'ın affına sığınıyorum. allah'a emanet olun.
    04.04.2012 13:27 ~ 13:44 unknown89



hamısını göstər

üzv ol

...