
altı üstü bir hayat, neyini beceremedik?
Son yazılanlar
altı üstü bir hayat, neyini beceremedik?
bazen cümle kurmaz ama ağzına sıçar.
yalvarırsın keşke cümle kursa ben de ne olduğumuzu bilsem en azından diye.
bazen diyorumki beni üzüp ayrılmanası benim için daha kötü. keşke şu yazdığınız cümlelerden birini kursa en azından ayrılacak kadar delikanlı olsa. bana deseki "kızım sen hayatımda gördüğüm en çirkin kızsın, yüzüne bakmak istemiyorum, senden nefret ediyorum, seni hayatımda istemiyorum, başkasına aşığım, siktir git hayatımdan" dese 1 hafta ağlarım 4-5 ay yas tutarım, en az 1 yıl kimseyi sevmem en az 5 yıl kimseye güvenmem. ama her gün "acaba beni sevmiyor mu?" diye ağlayarak uyumam.
yani demem o ki yazar kardeşlerim, bu sözleri duyuyorsanız kendinizi şanslı hissedebilirsiniz çünkğ en azından sizi daha fazla üzmeden hayatınızdan çekilme kararını almış biri var.
tanım: duymak istediğim sözlerdir.
bir yerde (baxma: demir ipekyolu) yazıyordu.
çok hoşuma gitti bu tanım. umarım demir yolunun iki ucu da daha fazla uzar ve yayılır
korkudan kaynaklanır, hatırlanmamaktan korkmak. daha önce hatırlanmamıştır, hatırlansa bile insanlar pek bir şey yapmamıştır.
bu sene de nasıl olsa kimsenin sikinde olmaz diye insan o günden beklentisini keserek, yakınlarından beklentisini keserek umutsuzluk sürecine giriyor.
geçen yıl doğumgünümde nasıl olsa kimse hatırlamaz bir etkinlik olmaz düşüncesiyle hiç kendime bakmadan kaş bıyık çıkmış şekilde eşofmanı çekip okula gittim. dersten çıkınca arkadaşlar bir cafede oturalım dedi. "siz takılın gençler ben yurda geçicem" dedim. israr kıyamet "illa sen de gel" bilmem ne. iyi dedim. canım da tatlı istiyor bir kek yer yurda geçerim. neyse herkes içeceğini söyledi ben bi de yanına bir dilim kek söyledim. herkesin suratı bembeyaz oldu, herkes birbirine bakıyor. sonra iki kişi içeri girdi ben de taze tatlılara bakmak için içeri girdim, bizimkilere sordum "siz ne alacaksınız taze neler varmış?" lan bi baktım çalışana pastanın üzerine yazı yazdırıyolar. şok oldum. kendi sürprizimi bok ettim. görmemiş gibi yapıp dışarı çıktım, pasta geldi mumları üfledim falan. ama kızı erkeği çok bakımlı gelmiş doğumgünü kızı olan ben rezil haldeyim.
demem o ki, bazen güzel sürprizler oluyor kardeş sen yine hazırlıklı ol, benim gibi rezil olma -*
balinanın karnının içi bir oda büyüklüğünde sanırdım annemin okuduğu masallar yüzünden
türkiye'de bir de sigortası varsa kız verirler.
sigorta ya. he götü boklu devlet hastanesine gidebilsin diye böyle damat arıyorlar.
(baxma: ballı hardal)
(baxma: pizza with pineapple)
ikisi de kesin bir gay'in fikridir. hetero biri kesinlikle bunları bir araya getirmeyi düşünemez.
ayrıca (baxma: sahlep)
nasıl orkidenin kökünü toz haline getirip içecek yapmak akıllarına geldi?
bulmacaların vazgeçilmez sorusunun cevabı.
(baxma: eski mısır'da bir tanrı)
(baxma: aldatılmak)
(baxma: kilo almak)
1996 yılında, çocuğum yaş 5, şehir merkezine yeni taşınmışız evin her yerinde koliler var.
kardeşim babamla bir odada, ben oturma odasındayım, annem mutfakta.
pat, elektrikler kesildi ve bir deprem olduki ben hayatımda böyle korkmadım, birden yerleştirdiğimiz eşyaların düşme sesi geldi, sonra çığlıklar, sonra merdivenden koşarak inme sesleri. babam yanındaki çakmağı alıp kardeşimi de kucaklayıp indi. arkalarından annem indi. benim bulunduğum odaya ne gelen var ne giden. deprem bitmiyor, belki 6-8 saniye sürmüştü ama bana 5 dakika gibi geldi. ağlıyorum, etraf zifiri karanlık, hayatımda böyle bir şey görmedim, dünyanın sonu geldi sanıyorum, birazdan herkes ölecek. deprem bitiyor. annem eve çıkıp beni alıyor, aşağı iniyoruz. "seni unutmuşuz" diyor...
bunu nasıl söyleyebildi, nasıl ağzından çıktı bu gün hala bilmem.
Son bəyənilənlər