bugün məsləhət təsadüfi
sözaltı sözlük
postlar Yoxlama mesaj

...

ən bəyənilən ekşi sözlük entryləri

| anket
58,623 | 204 | 1007

əjdahalar  googlla
sözaltı roman - dünənin ən bəyənilənləri
« / 17 »


    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    0 əjdaha!

    04.02.2014 02:44, əjdər əmi

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    72. başlıq-osman pamukoğlu
    entry-"bırakın akademi makademi safsatalarını hayat pratiktir"

    ülkemizi kalkındıracağını ve ileriye taşıyacağını ilan eden bir parti başkanının ulusal tv'de yaptığı konuşma budur. hatta arada "ben yedi tane akademi bitirdim isteyene vereyim diplomaları" gibi bir cümle bile yumurtlayıvermiş. keşke hangi akademiler olduğunu da açıklasaymış. benim gördüğüm kadarıyla "kıraathane muhabbeti 101" harici bir ders almışa benzemiyor. yılların aşırı sağcısı namık kemal zeybek bile ondan akıllı ve mantıklı konuşmuş, gerisini siz tahayyül edin.<br />
    <br />
    varoşların idolü olur. başka bir şey değil. tam onların dilini konuşuyor. gerçi konuşuyor demek de hata olur zira diksiyon ve hitabet yeteneği de sıfıra yakın. kendi konuşamadığı gibi başka insanları da konuşturmuyor. görgü, terbiye, nezaket vs yerlerde sürünüyor. bu bağlamda gxl'in idolü olması hiç şaşırtıcı değil.<br />
    <br />
    işin daha da beteri 32. gün ekibi ve mehmet ali birand karşısına 3 tane insan çıkarmışlar. sevenleri kusura bakmasın ama onların üçü de konuşma özürlüydü. arka arkaya üç tane cümleyi bir araya getiremeyen, şu eski komutanın deli hezeyanı argümanlarını buket yapıp eline veremeyen bir görüntü çizdiler. benim ciddi anlamda inandığım "türk medyasının ülkeyi aptallaştırmaya and içmesi" operasyonunun bir tezahürü haline gelmiş bir programda karşılıklı olarak "konuşamadan" takılmışlar. gxl'in faşist hezeyanları ile saldırdığı türk aydın ve entelektüeli de bu programda sınıfta kalmış. birazcık konuşmayı bilen bir insanın bu karşısındaki "çakma politikacıyı" insan içine çıkamayacak hale getirmesi 15 dk sürerdi. <br />
    <br />
    gerçi faşistlerin sağlıklı bir mantık yapıları olmadığı için kendilerinin argümanlarını çürütüp büsbütün saçmaladıklarını ispatlasan bile onlar hiç bir şey olmamış gibi hayatlarına devam ederler. zaten esaslı bir faşist olmanın temel kurallarından biri "hiç bir zaman haksız olamayacağına inanmaktan" geçer. osman pamukoğlu da bu anlamda 1. sınıf bir örnektir. gxl'in idolü olmasına şaşırmamak lazım demiştim değil mi? <br />
    <br />
    bir diğer hezeyanı da "36 günde parti kurmuş olmak". işte adam kendi ağzı ile söylüyor aslında hiç bir temelleri ve geçmişleri olmadığını. tamamen siyasi konjönktüre uygun olarak kurulmuş, fırsat bu fırsat ortalıklarda dolaşıp hastalıklı fikirlerini saçacak bir tabela partisinden öte bir şey olmadıklarını. nedir sizin geçmişiniz? hangi akımları temsil ediyorsunuz? ekonomik görüşünüz nedir? ülkenin ve sistemin dinamikleri hakkında çalışmalarınız var mı? inceleme yaptınız mı? geçmiş veya önümüzdeki 10 yılın bilişim, tarım, elektronik, ağır sanayi, enerji politikalarından haberdar mısınız? bunlar için çalışma yapan akademisyenleriniz veya profesyonelleriniz var mı? bunlar falan ona göre "fasafiso". hayat pratikmiş. ülkenin varoşundan rastgele bir adam çek o bile belki bu eski paşadan daha akıllı konuşur. <br />
    <br />
    çevik bir "bile" rezil olacağını gördüğünde çekilmeyi akıl edebilmişti. bu adam onlarca kez rezil olsa bile gitmeyebilir. daha onyıllarca yıl aynı safsatalarla ortalıkta dolaşabilir. o korkunç potansiyeli gördüm ben kendisinde.

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    73. ən bəğəndiğim entrylərdən biri olmuşdur

    limyon kimyon zorro reizdən

    recep tayyip erdoğan'a açık mektup


    merhaba başbakan,

    her şeyden önce belirtmek istiyorum ki az sonra yazacaklarım tamamen şahsi düşüncelerim olup, kesinlikle provokasyon yahut yanlış bilgilendirme amacı taşımamaktadır. kırk saattir uyumuyor olmama rağmen demin başımı yastığa koyduğumda içim içimi yedi, kapadığım bilgisayarı yeniden açtım ve şu an okuduğun bu satırları yazmaya başladım. zira uyuyamıyorum. uykum öyle bir kaçtı ki gözümü her kapadığımda damarlarıma adrenalin pompalanıyor, yüreğim sıkışıyor. yemek yemeği zaten unuttum, iştahım sıfırlandı.

    neden böyle hissettiğime gelmeden önce biraz kendimden bahsedeceğim. ben bu ülkede doğmuş, bu ülkede yaşayan, bir işi olan, vergi ödeyen sıradan bir vatandaşım. sokakta beni görsen hiç garipsemezsin, göze batmam. çapulculuğum görüntümden anlaşılmayacak kadar sinsidir.

    öte yandan bilgiye erişim imkanları olan bir ortamda büyüdüğüm için kendimi hep şanslı hissetmişimdir. aydın, eğitimli bir ailede zorluklar içinde ama sorgulayarak büyüdüm. şu yaşıma kadar edindiğim tüm bilgiyi bir kenara koyarsak pratikte meziyet olarak sahip olduğumu söyleyebileceğim tek şey de bu her haltın dibini kazıma arzumdur herhalde. empati kültürü ile yoğurulduğunda bu meziyet insanda rahatsızlık verecek bir adalet arzusu yaratıyor. bir haksızlıkla karşılaştığımda akıl almayacak derecede huzursuz oluyorum.

    ancak benim kuşağıma bir önceki kuşağın yaşadığı kanlı politik dönemin mirası olarak apolitze olmayı bir gerek olarak aşıladıklarından, herhangi bir konuda karşıt görüşe sahip olsam bile bunu dışarı çıkartmamanın doğru olduğunu düşünmeme neden olacak şekilde büyüdüm. bunu bir nezaketmiş gibi bize öğreten ailelerimiz, bizi yıllarca sürecek bir suskunluğa iteceklerini bilselerdi bence bunu yapmazlardı ama nasıl dönemlerden geçtiklerine bakınca uzun vadeli düşünememelerini mazur görüyorum.

    tüm bunların ışığında senin beni yanlış değerlendirdiğini düşünüyorum. sen sanıyorsun ki biz belirli ideolojik odakların kışkırtmaları sonucu harekete geçmiş marjinal alkolik dinsiz kayıp bir gençliğiz. oysa anlayamadığın şu ki biz birilerinin kışkırtmaları sonucu harekete geçmemek üzere öyle bir güdümlendik ki haklı da olsak konuşamayacak hale geldik. ben bizatihi kendi kuşağıma baktığımda götümüzden donumuzu alsalar ses etmeyecek kadar pasifize olduğumuzu düşünmeye başlamıştım son bir haftaya kadar.

    dile kolay 10 yıldır senin yönettiğin bir ülkede yaşıyoruz ve ilk kez böylesi güçlü protesto ediyoruz seni. yaşananları düşününce gerçekten akıl durduracak kadar uzun bir süre susmak için. bu 10 yılda yapılan yolsuzlukları, adaletsizlikleri, halkını hakir gören yönetimi, alaycı tavrı, yandaşlara ve akrabaya uygulanan pozitif ayrımcılığı, sayılarla oynanılarak yapılan sahte zenginleşmeyi gördük ama ses çıkarmadık. madem bu kadar samimi gidiyoruz örnekler de vermek isterim;

    (baxma: kuvvetler ayrılığı önümüze engel oluyor)
    (baxma: başbakan sensin ister asar ister kesersin)
    (baxma: düşünmezsen kürt sorunu yoktur)
    (baxma: amanosları temizleyin)
    (baxma: rum ve ermenilerle milli olamazdık)
    (baxma: 100 bin ermeniye hadi evinize deriz)
    (baxma: ittihat ve terakki zihniyeti sürüyor)
    (baxma: benim ecdadım soykırım yapmaz)
    (baxma: ığdır'ı da aldılar ermenistan sınırına dayandılar)
    (baxma: devletime karşı geleni vurmaktan hoşlanacağım)
    (baxma: din birleştirici bir çimentodur)
    (baxma: müslüman soykırım yapmaz)
    (baxma: darfur'da soykırım yok)
    (baxma: askerlerin kurtulmasına sevinemedim)
    (baxma: kriz bizi inşallah teğet geçecek)
    (baxma: işkence konusunda hamdolsun ülkemizde sorun yoktur)
    (baxma: türkiye'de ücretler son derece iyi)
    (baxma: türkiye'de işsizlik olduğuna inanmıyorum)
    (baxma: 700 tl işçiler için nimettir)
    (baxma: onlar zam değil vergi)
    (baxma: gücü olan doğalgazı kullanacak)
    (baxma: çok okuyan arkadaşlar şimdi sefilleri oynuyorlar)
    (baxma: burası sakatatçı değil kardeşim)
    (baxma: ananı da al git buradan)
    (baxma: o kadar parayı ne yapacaksınız dangozlar)
    (baxma: bir takım çevreci tipler)
    (baxma: ben çevrecilerin daniskasıyım)
    (baxma: allianoi diye bir yer yoktur)
    (baxma: eşcinseller yok demiyoruz bu vaka var)
    (baxma: batı'nın ahlaksızlığını aldık)
    (baxma: her türlü kötü alışkanlık gençliğimizde var)
    (baxma: izmir'in akp'yi seçerek gavurluktan kurtulması)
    (baxma: evlilik dışı çocuk yapmak anayasa'ya aykırı)
    (baxma: demokratikleşme için güneydoğu'dan ikinci eş almak)
    (baxma: türk kadını evinin süsüdür)
    (baxma: kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek)
    (baxma: ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum)
    (baxma: avrupalıların %27'si gayrimeşrudur)
    (baxma: avrupalı ne çocuğu olduğunu iyi bilir)
    (baxma: kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır)
    (baxma: benim çocuk muhbirlerim var)
    (baxma: sel riski varsa üst kattaki komşunuzda kalın)
    (baxma: ankaralılar tatile çıksın)
    (baxma: şerefim üzerine yemin ederim su temiz)
    (baxma: eymir gölü'nü alacağız)
    (baxma: ya bırak sen şimdi ankara halkını)
    (baxma: ölmek madencilerin kaderinde var)
    (baxma: madenciler güzel öldüler)
    (baxma: yatıyoruz tuzla kalkıyoruz tuzla)
    (baxma: treni ben mi kullandım)
    (baxma: şişli ile şemdinli aynı imkanlara sahip)
    (baxma: başbakanımız bizim için ikinci peygamber gibidir)
    (baxma: başbakan uçurumdan atlarsa biz de atlarız)
    (baxma: şeyini şey ettiğimin şeyi)
    (baxma: lenin'i ölü olarak görmek çok güzel)
    (baxma: karl marx'ı tarihten sileceğiz)
    (baxma: umarım japonlar da bir gün hak dinine girerler)
    (baxma: hocaefendi her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor)
    (baxma: dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz)
    (baxma: islam dünyasına hayırlı olsun)
    (baxma: bedava kömür alamayan ormanı keser elektriği çalar)
    (baxma: işçi greve çıkarsa devlet tasarruf eder)
    (baxma: tcdd'yi kapatsak 3 trilyon tasarruf ederiz)
    (baxma: sümerbank'ı bitirdik yakında tarihten silinir)
    (baxma: limitsiz kullanıcının bağlantıyı suistimal etmesi)
    (baxma: babalar gibi satarız)
    (baxma: erdemir pislik içinde satalım)
    (baxma: turşu nihayetinde yenmek içindir)
    (baxma: tekel işçileri eyleminde pkk'nın da parmağı var)
    (baxma: bol keseden maaş verme dönemi bitti)
    (baxma: hatamız tekel işçilerine merhamet etmek)
    (baxma: ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar)
    (baxma: dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın)
    (baxma: ne işimiz var elalemin sitesinde)
    (baxma: sosyalizmin iphone'u olmaz)
    (baxma: iktidar biziz krediyi kimden alacaksın)
    (baxma: hükümetle zıtlaşan belediye iş yapamaz)

    tüm bunları dinleyip susarken bizlerin olaylardan habersiz hakir görülecek zekada insanlar olduğumuzu mu düşünüyordun merak ediyorum. bizim içten içe aptal yerine koyulduğumuzun farkında olduğumuz ancak sabrettiğimiz hiç aklına gelmedi mi. nasıl bir halk tüm bu laflar söylenirken boyun büküp eyvallah diyerek hayatına devam edebilir. bu söylenenleri sindirebilecek insanları yönetmek gerçekten bir meziyet midir? anlayamıyorum.

    vatandaşa "bir takla at da görelim" diyen içişleri bakanı idris naim şahin'i görmedik mi sanıyorsun. görüp de sindirebildiğimizi mi sanıyorsun başbakan. "gözlerin görmüyor ama sana iş vermişiz" diyen sağlık bakanı recep akdağ'ı duymadık mı başbakan. devletin denetleme görevini hiçe sayan "ölmek madencilerin kaderinde var" lafını işitmedi mi bu kulaklar sanıyorsun. gümrük ve ticaret bakanı hayati yazıcı, işten çıkarılan işçiye, "ben senden, '17 ay çalıştım, çok teşekkür ederim. emeğimin karşılığını aldım' demeni beklerdim" dediğinde o bakan adına utanmadık mı sence.

    bizi bu kadar koyun mu belledin gerçekten. bak ben bunları yazarken bile bileniyorum sana karşı yemin ederim. yıllardır bu olaylar yaşanırken içime attığım tüm o aşağılanmışlık hissi kulaklarımı yakıyor. sizin karşınızda eğilip bükülen o emekçi insanları gördükçe tam da suratınızın ortasına "haysiyetimizle oynamayın" diye bağırmak istedim yılarca anlıyor musun?

    tüm bunların ve daha nicelerinin yarattığı hissi bastıran tek şey bir şey yapamayacağımıza olan artık içime kök salmış inançtı. bu koskoca sistemde bizler ne yapabilirdik ki değil mi? üstelik azdık organize değildik korkuyorduk.

    ama işte 30 mayıs perşembe sabahı sen o gezi parkındaki barışçıl eylemi polis zorbalığı ile bastırıp çadırları yaktırdığında bendeki tüm korkuları da bitirdin başbakan. içimde biriken nefreti tutan barajı dinamitledin gittin. o andan sonra seni temin ediyorum ne uyku uyuyabildim ne yemek yiyebildim. aynı gün kimseye haber vermeden, kimseye de sormadan çıkıp taksime gittim. içimden geçen tek şey bir tek kişinin daha bu insanları tebaa gören zihniyet tarafından aşağılanmaması için aktif rol almaktı. "yeter artık ne yapıyorsunuz lan siz!" demek için gittim oraya. işe bile haber vermedim taksime gidiyorum diye nasıl yola çıktığımı sen düşün. o günden beri de her anımda aklımla elimle kolumla ruhumla gezi parkındayım. bedenim ayrılsa aklım orada kalıyor. oradaki insanların huzurlu olduğunu yurtdışı kaynaklı canlı yayınlardan görmeden yatağa yatamıyorum.

    yani anlatmaya çalıştığım beni senden başka kimse kışkırtmadı başbakan. benim şu anki çabulcu, ayyaş, dinsiz halim tamamen kendi densizliğimin ve senin 13 yılda yaptıklarının ürünüdür. sorumluluğunu alıyor ve yaptıklarımın arkasında bir birey olarak duruyorum. yaptıklarımı kimseye mal etme. o perşembe taksime kimse gelmemiş olsa büyük ihtimal dayağımı yeyip gazı soluyup içeri tıkılacaktım. gerçi sonuncusu hariç hepsini yaşattın yine de hakkını yemeyeyim, tavrın konusunda beni şaşırtmadığın için teşekkür ederim.

    kıyafetlerim leş gibi gaz kokuyor ayak bileklerimde ve ellerimde yaralar var uykusuz aç ve yorgunum başbakan. ancak şikayetçi değilim. hatta ilk defa kendimi özgür ve hafif hissediyorum. içimde yıllardır taşdığım o foseptiği sonunda bir yere kanalize edebildiğim için ve o yerin doğru yer olduğunu bana yaptıklarınla gösterdiğin için arınmış durumdayım.

    son olarak başbakan.
    o alanlardaki herkesin benim gibi ayyaş çabulcu sapık dinsizler olmadığını da belirtmek isterim. aramızda öyle iyi insanlar var ki, hatta o insanlar öyle çoklar ki alanda onları izlerken bile gururlanıyorum. alanın dört köşesine hayvanlar için su ve yemek bırakan, hastaları tedavi eden, oturdukları yerden bağıra bağıra şiir okuyan, şarkı söyleyen, halay çeken o insanlar düşman olmak için fazla iyiler gibi geliyor bana.

    üstelik istedikleri de öyle atla deve değil;
    1) taksim gezi parkını rant uğruna yok etme başbakan
    2) insanları hakir görüp rencide edici şekilde konuşma başbakan
    3) ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldır başbakan
    4) kişisel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldır başbakan
    5) sandığın demokrasinin bitip diktatörlüğün başladığı yer olmadığını anla başbakan.
    6) sermaye odaklı politikaları hizmet adı altında yürütme başbakan.

    bunları yapmayacaksan da istifa et. halk, hak ettiği şekilde halka hizmet için o mevkiyi dolduracak yeni bir insan seçsin. hep söylediğin o halk hizmetkarlığı sadece lafta kalmasa iş bu noktaya asla gelmezdi bilmelisin.

    şimdi ben biraz yatıp uyuyacağım sonra yeniden parktaki arkadaşlarımla direnişe devam edeceğim. 5 gündür yaptığın gibi polisler yoluyla canımıza kast etmeye devam edeceğini bile bile bunu yapacağım hem de. dediğim gibi korku bitti artık oyun zamanı.

    sağlıcakla kal başbakan.
    seni sevmiyorum.

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    74. başlıq: babayla ders çalışmak

    arada sırada anımsanan kabus gibi anılardır.
    birinci sınıfın daha ilk haftaları ve ben "g" harfini yazamamaktayım.
    ne kadar denediysem olmadı. "g" harfinden başka her şeye benzedi. ödevimi yapıp yapmadığıma bakmaya gelen annem yanıma oturdu ve defalarca gösterdi nasıl yazılacağını. olmadı. daha sonra ellerimi tutarak "g" harfi yazdırmaya çalıştı. ve yine olmadı.
    akşam 7-8 gibi baba eve geldi. sanırım atışmıştı 1-2 kişiyle iş yerinde, sinirliydi. "dur ben şunun ağzına sıçayım." diyerek* yanıma oturdu. ayrı bir kağıt daha çıkardı. "ilk önce buna yaz, emin olunca defterine geçir." dedi. ve ben yine yapamadım. işin ironisi, o müsvedde kağıda düzgün yazıyorum, deftere yine yazamıyorum. her başarısızlıkla sonuçlanan denemede babam kafama bir tane geçiriyor ve beni sabahın beşine kadar salondaki o masada yazmam için baskı yapıyordu. ve ne kadar istesem de yazamadım onu. zaten gözyaşlarımdan kağıdı bile göremiyorum. bir yandan burnum akıyor mendil istemeye korkuyorum falan. sonra babam küfürler eşliğinde yatağına yatmaya gitti. ben de korka korka odamın yolunu tuttum.
    ertesi sabah, öğretmen sınıfa girer girmez ilk iş ödevleri kontrol etmeye girişti. sıra bana geldiğinde zaten salya sümük bir haldeydim. defteri çıkardım sonra tekrar ağlamaya devam ettim. hoca hiçbir şey demedi. "ulan bu kadın neden bişey demedi?" diye kendi kendime sorarken defterin dolu olduğunu gördüm.
    annem sabah ezanında kalkıp bütün ödevimi yapmıştı. anam, canım anam... oturdum bir de ona ağladım.
    şimdi de "g" harfini yamuk yazarım. olmuyor.

    4 əjdaha!

    14.04.2014 10:42, sapere aude

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    75. başlıq: arabayla gelinin etrafında drift atan damat
    entry 1: gerdek öncesi geline gözdağı vermeye çalışan ergen damattır.
    entry 2: ilk geceden dört lastiği yakan damattır, gece bi el atıverin demese bari.

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    76. başlık:reddit
    entry: 1. sözlüğün olmaya calıştığı şey
    entry: 2. sözlüğün siksen olamayacağı şey

    0 əjdaha!

    20.04.2014 18:43, immunitas

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    77. başlıq: prison break

    entry: michael scofield adlı kahramanımız,erkek kardeşinin bir komploya kurban gidip hapse düşmesinin ardından onu kurtarmak adına hapse girer.inşaat mühendisi olan bu arkadaş,hapishanenin planlarını bilmektedir,dizaynı da kendisi yapmıştır.bu planları da vücuduna dövme şeklinde kazıyarak kardeşini kurtarıp dışarı çıkmak için mükemmel bir plan hazırlamıştır.fakat unuttuğu bir şey vardır;

    hapse girmeden önce gusül abdesti almamıştır...

    edit: basqasinin entrysinin saheserim olması egomu yerlə bir etdi.

    13 əjdaha!

    01.05.2014 16:16, immunitas

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    78. başlıq: erken boşalmayı önleme yöntemleri

    düzenli seks hayatı olanın erken boşalma sıkıntısı zaten bir süre içinde geçecektir normal şartlarda. bu yüzden hedef kitlemiz düzenli seks hayatı olmayanlar ise verilebilecek en güzel tavsiye ttnet abonesi olmaktır.

    adam gibi yüklenemeyen videolar sayesinde porno izleyerek mastrübasyon yapma keyfini çile haline getiren ttnet'in esas amacı videoyu yavaş yavaş yükleyerek yurdum erkeğinin de mastrübasyonunu uzun süreye yaymasını sağlamak ve erken boşalma sıkıntısından kurtulmasına yardımcı olmaktır. yaşasın ttnet'in yavaşlığı. yaşasın ttnet.

    4 əjdaha!

    04.05.2014 06:16, azenec

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    79.
    --sitat--

    akp-chp koalisyonu tadında ekşi ve inci senteziyle klonlanmış vasat sözlük.

    ulan ekşiciler övünün eserinizle oysa ki ben yegane ideoloji olarak faşizmi benimsemiş, ermenilere insan sıfatını bile yakıştıramayan, turan aşkıyla yanmış tutuşmuş tunç yürekli yazarlar beklerken sayenizde her daim türklüğü nerden vurabileceğini düşünen boynuna fuları bağlamış, yıllanmış şarabından bir yudum alıp "mmm yaxşıdır" diyen entel dantel yazarlar doldurmuş burayı.

    şaka bir yana türkiye hakkındaki entrylerine bakarsanız bir çoğunun 10milyonla 80milyonluk ülkeler arasıdaki farkı idrak edememiş insanlar olduğunu anlayabilirsiniz. her türden insanı barındıran kozmopolit bir ülkenin bilhassa en düşkünlerini öne sürerek yerden yere vurmuş soydaşlarınız sizi.
    paylaş01.04.2014 06:13 gataerkil

    --sitat--



    həmçinin;
    (baxma: qasimin hətta ekşidə məşhur yazar olması)-*-*

    Yalnız deyilsən!

    Bu duyğuların müvəqqəti olduğunu və kömək mövcud olduğunu bilmək vacibdir. Dostlarınıza, ailənizə, profesionallara müraciət etməyiniz vacibdir. Sizi dinləmək və lazım olan dəstəyi təmin etmək istəyən insanlar var. Sözlük yazarları olaraq səni hər zaman dinləyə bilərik.

    Əgər yalnız hiss edirsənsə, 860 qaynar xəttinə müraciət etməyini tövsiyə edirik.

    80. tüm genç erkeklerin saçlarını diktiği kaotik dönem

    aslında 50 karakter lobisi olmasaydı "ülkedeki tüm genç erkeklerin saçlarını diktiği sancılı dönem" olacaktı. bahsedilen ülke de tabii ki türkiye olacaktı. umarım yine de aynı anlamı verebilmişimdir.

    evet efendim öncelikle allah kahretsin böyle dönemi, yerin dibine batsın. olm nasıl bir şeydi lan o? bu ülke üzerinde oynanan en büyük oyundu lan bu dönem. ilk kim dikti saçını da sonra kim görüp saçını diken ilk kişiye "git lan yıka su saçlarını sığır siki" demek yerine "oha lan süpeeeer ohaaa ben de yapcam" deyip de devamını getirdi? ayrıca herkesin birbirini çaldırdığı karanlık çağ ile aynı zamanda olması işin kaotikliğini daha da artırmıştı.

    cidden kaotik bir dönem hiçbir şey belli değil. ilk hatırladığım dik saçlı ricky martin'di sanırım. ancak işte o ricky martin adam yakışıklı bir sürü makyözü, stilisti falan var bir şekilde yakışıyordu. ancak eminim o da bilmiyordur bu saç dikişiyle kendisinden binlerce kilometre ötedeki bir ülkedeki tüm genç erkekleri esir alacak bir iş yaptığını.

    bak bu ülkeyi ne beckham, ne ilhan mansız ne de ümit davala böyle bir döneme sokabildi saç şekliyle ama o saç dikme ah o saç dikme. ulan ben de dahil olmak üzere 13-28 yaş arası neredeyse tüm erkekler hipnotize olmuş gibi yaklaşık 4-5 yıl boyunca kirpi gibi dolaştı lan bu ülkede insafsız ricky! saçımızın üstünü dikmemiz yetmedi arkasını diktik. neden yaptın bunu bize? lan o dönem berberler sormuyordu bile "abi nasıl yapalım?" diye. "sadece üst mü yoksa hem üst hem arka mı dikilcek abi?" diye soruyordu.

    o dönemdeki dünya çapında jöle tüketimi grafiği falan çıkarılsa türkiye anasını sikmiştir yani net. her sabah bir avuç vıcık vıcık jöleyle o saçlarımı dikişim, kendimi ricky martin gibi hissedişim, sonra sokağa çıkınca yüzlerce aynı tip erkek görüşüm, buna rağmen hala harika olduğumu düşünmem falan offf allahım ne zor günlerdi. anadan, babadan, öğretmenden yemediğimiz laf kalmazdı ama işte büyülenmişti olm koca bir gençlik vazgeçemedik, yapamadık.

    çok şükür ki nasıl olduysa oldu 5 sene içinde hiçbirimiz ricky martin olmadığımızı anladık elimizde artık jöleden anası sikilmiş saçlarımızla birlikte. eğer şu ahir ömrüm akp döneminin bittiğini görmeye yeterse inanın bu dönemin bitmesi kadar sevindirmeyecek beni. sonrasında işte dediğim gibi beckham, ilhan mansız, ümit davala v.s. tarzı saç modelleri denendi bu ülkenin gençleri üzerinde ama hiçbiri o saç dikme dönemi kadar uzun ve milyonları peşinden koşturan cinsten olmadı, olamadı.

    bu kaotik dönemi bir şekilde atlatabilmiş şanslı insanlar şu günlerde bile muhabbetlerde o dönemin muhabbeti açıldığında sessizleşiriz, gözlerimiz dolar, yaşanan acılar, dramlar film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer ve fazla konuşmadan konuyu kapatmayı tercih ederiz.

    hala yolda, belde nadir de olsa bir dik saçlı gördüğümde aklıma gelir o dönem. "yazık aslında su saç dikme belasından kurtulabilse doktor, mühendis, avukat olacak adamdı aah ah zalım ricky" diye içlenirim.
« / 17 »



üzv ol
Modalı bağla





...